Mardin’in kendine özgü yemekleri, yörede yetişen bitkilerin yardımı ve yaşam tarzının belirleyiciliğiyle geleneksel bir boyut kazanmıştır. Mardin mutfağının zenginliği, gelmiş geçmiş uygarlıkların kültür birikimleri ve yöre halkının medeniyetteki değişim sürecinde kendilerini yenilemedeki yetenekleri ile açıklanabilmektedir. Çeşitli dinsel törenler için hazırlanan yemekler, düğün, doğum ve ölüm sonrası geleneksel günler ve ayinler için özel olarak yapılan hayır yemekleri, yöre mutfağını oluşturan öğelerden bazılarıdır. Yöreye özgü baharatlar kullanılarak lezzeti arttırılan geleneksel yemekler arasında, kaburga dolması (içi pilavla doldurulmuş kuzu kaburgası), kuzu çevirme, maklube (kuzu eti, patates, patlıcan ve pirinçten yapılan baharatlı bir yemek çeşidi, Şam Böreği de denilen sembusek (bir çeşit kapalı lahmacun), ikbebat ve kitel raha (haşlanmış içli köfte çeşitleri), ırok (kızartılmış içli köfte), acin (çiğ köfte), kibbeh (işkembe dolması), lebeniyye (yoğurtlu buğday çorbası sayılabilir. Mardinlilerin sevdiği yiyecek ıhbeys kavi, bir çeşit peksimettir. İmlebbeys (badem şekeri), leblebi, keşkek, zerde, cevizli sucuk, helva çeşitleri, cevizli tatlılar diğer lezzetlerindendir.Üzüm bölgesi olan Mardin’de üzümden yapılan şıra ve pekmezin tadı başkadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne özgü ‘mırra’, yemekten sonra sunulan acı kahvedir ve küçük kulpsuz fincanlarla içilir.

Babil Konağında bulunan 250 kişilik salonunda nikâh, toplantı, seminer, konferans ve tiyatro gösterisi gibi etkinlikler düzenlenebilir. Salonda yapılan etkinliğe göre değişik düzenlerde şekillendirilir. Salonda sahne, ses sistemi, barkovizyon ve renkli ışıklar mevcuttur.

Selçuklu Konağı (V.I.P.) (Tescilli Yapı) : Orijinal görüntüsü ile Mardin silüetine kazandırılan konakta, 3’ü suit, 8 adet çift kişilik lüks oda ile 2 adet de tek kişilik olmak üzere toplam 10 oda bulunmaktadır. Selçuklu Konağı’ndaki odaların her birine meşhur Artuklu padişahlarının isimleri verilmiştir. Oğuz Boyları’ndan olan Artuklular, 1102-1409 yılları arasında Mardin ve çevresinde hüküm sürdüler. Yönetimi ellerinde bulundurdukları 307 yıl boyunca, siyasi, ilmi, iktisadi ve mimari bakımından mükemmel bir şehir oluşturdular. İnşa ettikleri cami, medrese, külliye, kervansaray ve saraylar da şehircilik, mimarlık ve sanat açısından doruğa ulaştı. Ayrıca, kurdukları kütüphanelerde binlerce kitap toplamaları da ilim ve irfana verdikleri önemi göstermektedir. Erdoba Selçuklu Konağı, bu topraklarda hüküm sürüp hizmet veren bu yüce topluluğun anısını yaşatmak amacıyla, odalarını Artuklu Beyleri’nin isimleri ile konuklarına sunmuştur.

Osmanlı Konağı, 1878 yılında Şahtene (Şatana) ailesi tarafından yaptırılmıştır. Aynı aile otel yapımına kadar bu konakta yaşamaktaydı. Bugün T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan işletme ve tescilli yapı belgeli olarak Erdoba Evleri, Osmanlı Konağı ismiyle bölge turizmine hizmet vermektedir. Konağın doğu kısmı bir dönem ilkokul olarak hizmet vermiştir. Restorasyon yapılırken orijinal hali gözetilerek ek üniteler planlanmıştır. Otelin tüm sosyal aktivitelerinin merkezidir. Mardin’e özgü 17 taş odası ile bir tarafında Mezopotamya, diğer tarafında eşsiz Mardin Kalesi ve muhteşem Mardin manzarası olan Osmanlı Terası bulunmaktadır.

Babil Konağı 1946 yılında inşa edilmiş olup, 2005’te de restorasyon çalışması yapılmıştır. Konağımız 4 katlı olup, ana caddede misafirlerini ağırlamaktadır. Mardin taşından yapılmıştır, tarihi ve konforu aynı anda sunan bir mekândır. Konak bünyesinde 350 kişilik modern toplantı salonu ile Mezopotamya’ya hakim teras bulunmaktadır.

Asur Konağı Mardin’in tipik evlerinden bir görüntü sergilemektedir. Taş mimari örneği olan Asur konağında, 24 saat sıcak su, ücretsiz wireless internet hizmeti verilmektedir.